11 ayın Sultan’ı Ramazan ayı geldi çattı. Bu ayın hayatımızda önemli etkilerinin olmasının yanı sıra; vücudumuzun biyolojik saatine, metabolizmamıza, uyku düzenimize, beslenme ve spor alışkanlığımıza da etkileri söz konusu olabilmektedir. Bütün bunları vücut sağlığımızla ilgili bir “bütün” olarak görürsek sağlığımızı, kilo alış verişimizi olumlu ya da olumsuz etkileme durumu söz konusu olabilir. İşte doğru zamanda ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğini bilebilirsek bu dönemde vücut sağlığımızı ve kilo alış verişimizi de koruyabiliriz.
Ramazan ayında, vücudun kalori alımı sadece sahur ve iftar vakitlerinde olmaktadır. Ve aynı şekilde su tüketimi de ancak bu zamanlarda yapılabilmektedir. Fiziksel aktiviteler için özellikle su kaybı önemli bir ihtiyaç olması nedeniyle, yoğun spor yapanlar; antreman çalışmalarını iftar öncesinde serin alanlarda yapmayı seçebilirler. Buradaki amaç, yoğun tempolu fiziksel aktivitenin ardından, alınacak besin ve su takviyesiyle vücut kendisini toparlayabilmektedir. Yoğun fiziksel aktivitenin iftar öncesinde yapılmasının tavsiye edilmesinin bir diğer önemli nedeni ise; gün içinde metabolizmamız oruç tutmaya alışarak, gerektiğinde karaciğer, yağ asitlerini kullanarak glikoz yapımına başlar ve bu da profesyonel sporcular için önemli bir avantaj haline gelir.
Hafif fiziksel aktivite içinde olanlar, bu dönemde beden sağlığını ve kilolarını korumak isteyenler ise; özellikle sabah erken saatlerde ya da iftardan 1-2 saat sonra spor faaliyetlerini yapmalarını tercih edebilirler. İftar sonrası yapılacak fiziksel aktiviteyle sindirim de kolaylaşarak uykuya ve sahura daha rahat bir giriş yapabilirler.
Gün içinde oruç tutulan saatlerde en önemli kayıplardan biri de su ihtiyacıdır! Özellikle yoğun fiziksel aktivite içinde olan sporcularda su kaybı, sıvı ve elektrolit eksikliği nedeniyle güneş çarpması ve kaslarda sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle de iftardan sahura dengeli bir şekilde, bir anda tüketmeden, su tüketimi vücudun ihtiyacı olan gündelik su miktarına kadar devam etmelidir.